FETÖ üzerine HUKUKİ ve VİJDANİ bir yazı…

Bilindiği üzere ülke gündemimiz FETÖ soruşturmaları nedeniyle oldukça yoğun. Her gün onlarca insan gözaltına alınmakta, haklarında soruşturma başlatılmakta. Dış basının ve uluslararası şer odaklarının lanse ettiği gibi, bu operasyonlar cadı avı şeklinde yürütülmemekte, hassasiyetle incelemeler ve soruşturmalar yapılmakta. Ancak insan yapımı herşey de olduğu gibi, bu soruşturmada da % 100 isabet beklemek ve mağdur insanların olmadığını düşünmek akılcı değildir.
Devletimizin bugünkü göstermiş olduğu tepki, yüzyıllardı süre gelen BAĞIMSIZ Türkiye’nin devamı noktasında göstermiş olduğu sert ama olması gereken bir reflekstir. Bu refleks yadırganmamalı, soruşturmayı yürütenler demoralize edilmemelidir.
Evet soruşturmayı yürüten mercilerin sıhhati kadar, bu soruşturma nedeniyle mağdur olduğunu iddia eden kişilerin sıhhati de önemlidir. Çünkü her bir birey Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıdır ve vatandaşlığı kendisine verdiği zırhla, kendini savunma ve suçsuzluk karinesinden istifade etme hakkı vardır. Ancak yanlış yönlendirmeler nedeniyle, aslında mağdur olan kişiler kendilerini şüpheli konumuna sokmakta, kendileri hakkında devletin var olan hüsnü zannını, sui zanna çevirme noktasında gayret göstermektedir. Bunu bilerek yada bilmeyerek yapmakta ancak bilerek yahut bilmeyerek asıl zararı kendisine vermektedir. Bu yazımızda masum olduğunu düşünen kişilere bir yol haritası çizmek istiyoruz. Faydalı olması dileğiyle diyelim ve paylaşımımıza devam edelim.
Hukukumuzda şüpheliyi koruyan ana hukuk normu ‘’ şüpheden sanık yararlanır’’ ilkesidir. Evet sadece bir şüphe varsa, şüphe suç için kesin karine teşkil etmez ve her zaman sanık aleyhine değerlendirilir. Kişi kendisinin şüpheli sıfatında olmaması gerektiğini düşünüyorsa, devlete ve dolayısıyla soruşturmayı yürüten mercilere yardımcı olmalı, asıl faillerin bulunmasına katkı sağlamalıdır.
Peki bu nasıl olacak? Bu durum Ceza Kanunumuzun 221. Ve devamı maddeleri doğrultusunda mümkündür. Kanun koyucu, TCK 221 ve devamı maddelerinde ‘’ETKİN PİŞMANLIK’’ müessesesini düzenlemiştir. Burada akıllara şu soru gelebilir : ‘’ BEN BU ÖRGÜTE ÜYE OLMADIM, NASIL ETKİN PİŞMANLIKTAN YARARLANAYIM? ‘’ Bu sorunun cevabına ileriki paragraflarda geleceğiz. Ama şimdilik, gerçekten bu örgüte üye olanlar için açıklama yapmak istiyoruz.
Diyelim ki, herhangi bir sebeple, herhangi bir zaman diliminde, dini yahut örgütsel birliktelik amacıyla FETÖ içerisinde bulundunuz… Devlet kutsal bir kurumdur, şahıs içindir ama şahısların üstündedir, çünkü bir tek şahıs için değil, bir toplum için vardır. Devletin iradesinin tecellisi olan Millet Meclisi, bu amaç doğrultusunda, devletin bekasını muhafaza ve topluma hizmet amacıyla yukarıda bahsi geçen kanun hükmünü düzenlemiştir. Evet kişiler hataen yahut isteyerek bir suç örgütünün içerisinde bulunabilir. İşte TCK 221 vd maddeleri bu şahıslar içindir. Kanun maddesini inceleyelim…
TCK 221/1 : Suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçu nedeniyle soruşturmaya başlanmadan ve örgütün amacı doğrultusunda suç işlenmeden önce, örgütü dağıtan veya verdiği bilgilerle örgütün dağılmasını sağlayan kurucu veya yöneticiler hakkında CEZAYA HÜKMOLUNMAZ.
TCK 221/2 : Örgüt üyesinin, örgütün faaliyeti çerçevesinde herhangi bir suçun işlenişine iştirak etmeksizin, gönüllü olarak örgütten ayrıldığını ilgili makamlara bildirmesi halinde, hakkında cezaya hükmolunmaz.
TCK 221/3 : ÖRGÜTÜN FAALİYETİ ÇERÇEVESİNDE HERHANGİ BİR SUÇUN İŞLENMESİNE İŞTİRAK ETMEDEN YAKALANAN ÖRGÜT ÜYESİNİN , PİŞMANLIK DUYARAK ÖRGÜTÜN DAĞILMASINI VEYA MENSUPLARININ YAKALANMASINI SAĞLAMAYA ELVERİŞLİ BİLGİ VERMESİ HALİNDE, HAKKINDA CEZAYA HÜKMOLUNMAZ.
TCK 221/4: Suç işlemek amacıyla örgüt kuran, yöneten veya örgüte üye olan ya da üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleyen veya örgüte bilerek ve isteyerek yardım eden kişinin, gönüllü olarak teslim olup, örgütün yapısı ve faaliyeti çerçevesinde işlenen suçlarla ilgili bilgi vermesi halinde, hakkında örgüt kurmak, yönetmek veya örgüte üye olmak suçundan dolayı cezaya hükmolunmaz. Kişinin bu bilgileri yakalandıktan sonra vermesi halinde, hakkında bu suçtan dolayı verilecek cezada ÜÇTE BİRDEN DÖRTTE ÜÇE KADAR İNDİRİM YAPILIR.
Yukarıda arz ve izah edildiği üzere, en kötü halde dahi, etkin pişmanlıktan faydalanan kişi için 1/3 ceza indirimi bulunmaktadır. Bu ‘’cezaya hükmolunmaz ‘’ ibaresiyle korumaya alınmaya kadar gidebilmektedir. Peki o halde KANDIRILDIĞINI DÜŞÜNEN VE HALA KANDIRANLARIN KANADA DA KÖPÜK PARTİSİ YAPTIĞINI BİLEN SAF ANADOLU HALKI NE BEKLEMEKTE ? UNUTULMAMALIDIR Kİ, KENDİLERİNİN CEZAEVİNDE TUTUKLU KALDIĞI HERGÜN, BİR ÜST DÜZEY ÖRGÜT LİDERİ DAHA KANADA’YA KÖPÜK PARTİSİ YAPMAK İÇİN HİCRET ETMEKTE !…
Peki gerçekten örgüt ile ilişkisi hiç olmamış kişiler ne yapmalı ? Herkes bu örgütün okullarına ve dershanelerine gitmiş olabilir. Herkes çocuğunu bu kurumlara göndermiş olabilir. 65 Milyon nüfuslu bir ülkede 1 Milyon 25O bin tirajı olan bir gazeteye herkes abone olmuş olabilir. Halk otobüsüne binmek için dıt kart kullanmak gerektiği zamanlardan geçmiş olabilir. Ve sadece bu nedenlerle şuan da asılsız ihbarlar nedeniyle tutuklu olanlar olabilir… Peki bu kişiler ne yapmalı… Bu kişilerde masumluğunun tespiti ve kanıtı için devlete yardımcı olmalı, etkin pişmanlığın hükümlerinden örgüt üyesi gibi değil, vatanını seven bir kişi olarak yararlanma yolunu tutmalı… Bu örgüt ile ilgili bildiği, duyduğu şeyleri ilgili makamlarla paylaşmalı, bu bilgi işe yaramaz dememeli, ÖRGÜT ÜYESİ DEĞİLİM AMA HER VATANDAŞ GİBİ BENDE BU ÖRGÜT İLE İLGİLİ KULAKTAN DUYMA YAHUT ŞAHİT OLDUĞUM BİLGİLERİ DEVLETİMLE PAYLAŞMAK İSTİYORUM DEMELİ, DİYEBİLMELİ… Unutmayalım ki, cumhuriyet tarihinin en büyük tehlikesiyle karşı karşıyayız… ve her vatandaş, geleceğimiz için, gençliğimiz için ve devletimizin bekası için bu sıkıntılı dönemde devletimize yardımcı olmalı, yanında olmalı…


Warning: count(): Parameter must be an array or an object that implements Countable in /home/marspect/public_html/remzhukuk.com/makaleler/wp-includes/class-wp-comment-query.php on line 405

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir